“Escrow” kelime anlamı ile dilimize emanet olarak çevrilmektedir. Escrow sözleşmeleri üç taraflı bir hukuki ilişki meydana getirirler. Kaynak kod escrow sözleşmelerinde taraflar yazılım sahibi, müşteri ve escrow aracısıdır. Bu ilişkide yazılım sahibi ve müşteri, arlarındaki sözleşmeye konu olan kaynak kodların bir kopyasını üçüncü bir kişi olan escrow aracısında saklanmasını ve bu aracının belirli durumlarda kaynak kodu müşteri veya yazılım sahibine teslim etmeyi aksi durumda müşterinin kaynak kodu elde edemeyeceği şekilde muhafaza etmeyi kabul eder.
Escrow sözleşmeleri daha çok Anglo-Sakson hukukunun egemen olduğu ülkelerde sıklıkla kullanılmakla birlikte Kıta Avrupası hukuk sistemine tabi ülkelerde çok daha yenidir. Ancak 15 Mart 2020 tarih ve 31069 sayılı Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik mevzuatı ile özellikle bankacılık sektöründe ülkemizde büyük önem kazandı, şöyle ki; zikredilen mevzuat ile, tüm kritik uygulamalar için kaynak kodun yazılım geliştiriciden temin edilmesi ya da üçüncü tarafların da katılımıyla yazılım emanet sözleşmesi kurulması zorunluluğu getirildi.
Yukarıda da açıkladığımız üzere kaynak kod escrow sözleşmeleri bir taraftan yazılımcının emeğini korurken bir yandan da kullanıcının kullandığı yazılım ile ilgili geleceğe dair kaygılarını güvence altına almaktadır.